Aldatıyorum... Mazeretim Var

Aldatıyorum... Mazeretim Var

Aldatma, belki de insan tarihinin en eski zamanlarından bu yana değişmeyen bir gündem maddesi olmuştur. Hemen her gün magazin programlarında raslayabileceğimiz, hatta ana haber bültenlerine de konu olan ve günlük hayatta ise insanların asla vazgeçemediği bir konudur romantik ilişkiler. Elbette aldatma da romantik ilişkilerin içerisinde her zaman yerini almıştır. Mankenlerden sporculara, ses sanatçılarından yazarlara, politikacılardan sinema santçılarına kadar pek çok ünlü ismin özel yaşamları taşınır ekranlara. Bir anda diğer tüm sorunlar rafa kaldırılır ve sansasyonel aldatma hikayeleri dillere dolanır.

Belki gizemli bulunduğundan, belki insanlar kendilerinden bir şeyler yakaladığından, belki de aslında bizi bizden uzaklaştırdığından hep merak ederiz başkalarının yaşantılarını ve bu konudaki hiçbir haberi ya da ürünü de kaçırmayız. Richard Gere’in başrolünde oynadığı ‘Sadakatsiz’ filmi beyaz perdeye yansıdığında sinema salonları doldu; Ahmet Altan’ın ‘Aldatma’ kitabı piyasaya çıktığında elden ele dolaştı. Sevgililerin veya eşlerin birbirlerini aldatmaları hep bir numara oldu. En son yaşanan yeni Türk Ceza Kanunu Tasarısı tartışmaları da “zina” ile insanların gündemine oturdu. Eşlerin sadakatsizlikleri nedeniyle hapis cezasına çarptırılmaları gerektiği mecliste tartışıldı. Ancak bütün bu tartışmalar sadece tek bir boyut olan cinsel sadakatsizlik ile sınırlı kaldı, oysa araştırmalar aldatmanın sanılanın aksine çok boyutlu olduğundan bahsetmektedir.

Aldatma konusunda daha önce yapılan bilimsel çalışmalara şöyle bir bakıldığında, hemen hepsinde ortak bir nokta olduğu görülür. Hemen hemen tüm çalışmalarda, duygusal aldatma ve cinsel aldatma ayrımı yapılmaktadır. Süregiden bir romantik ilişkisi varken bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmek ‘cinsel aldatma’yı açıklarken; yine bir romantik ilişki yaşarken bir başkasıyla duygusal bir yakınlık yaşamak, bir başkasına aşık olmak, bir başkasıyla özel paylaşımda bulunmak ise ‘duygusal aldatma’yı tanımlamaktadır. Ayrıca yine bu araştırmalar, erkeklerin asıl cinsel olarak aldatılmayı tehlikeli bulduklarını çünkü bir kadının ancak gerçekten sevdiği kişiyle cinsel birliktelik yaşayacağını düşündüklerini göstermektedir. Öte yandan kadınlar duygusal olarak aldatılmayı daha tehlikeli bulmaktadırlar çünkü onlara göre bir erkeğin bir kadınla cinsel ilişkiye girmesi için onu sevmesi gerekmemektedir. Kadınlara göre erkeklerin başka kadınlarla cinsel birliktelik yaşamaları zaten çok beklendik ve alışıldık bir durumdur. Ancak bir erkek başka bir kadınla duygusal beraberlik yaşıyorsa bu tehlikelidir ve asıl aldatma budur.

Peki ama insanlar neden aldatırlar? Romantik bir ilişkiye devam ederken neden ihanet ederler? Bu sorulara cevap bulmak için yapılan “Duygusal ve Cinsel Aldatmanın Yapısı” konulu araştırmada, öncelikle insanların neden aldattıklarına dair atıflarını sıralayabilmek için http://itiraf.com adresli Internet sitesinde, ‘aldatma’ anahtar kelimesi aranmış ve kelimeyle ilşkili toplam 738 adet itiraf bulunmuştur (itiraflar Aralık 2002 – Mart 2003 dönemine aittir). İtirafların gerçek olup olmamalarına önem verilmeksizin “Aldattım / aldatıyorum / aldatacağım çünkü...” şeklinde başlayıp devam eden cümleler taranmış ve toplam 140 adet aldatma nedeni ortaya çıkmıştır. Bu nedenler bir araya getirilerek 100 soruluk bir anket oluşturulmuş ve 404 üniversite öğrencisine uygulanmıştır.

% 46.9’u romantik ilişkiye sahip olan katılımcıların % 70.1’i, hem cinsel aldatmanın hem de duygusal aldatmanın ihanet olduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmaya katılan üniversite öğrencilerine, ankette okuyacakları nedenlerin aldatma açısından ne kadar önemli olduğu sorulmuştur. Bu yanıtlardan yola çıkarak yapılan istatistiksel analizler sonucu, birbirinden farklı 6 aldatma boyutu elde edilmiştir.

Boyutlara bakıldığında cinsiyete göre önemli farklılıklar göze çarpmaktadır. Kadınlar, erkeklere kıyasla suçlama ve sosyal yapı boyutlarının daha önemli olduğunu belirtmişlerdir.

Aldatma nedenlerinin önemli boyutlarından birisi suçlamadır. İtiraflara bakıldığında, özellikle kadınlar, işlerine daha çok vakit ayırdıkları veya annelerine laf söyletmedikleri gerekçesiyle eşlerini ya da sevgililerini aldattıklarını söylemektedirler. İlişkide beklenilen paylaşımın olmaması, güven duyulmaması, birlikte bir gelecek görülmemesi gibi nedenler aldatmanın önemli nedenleri olarak görünmektedir.

Araştırma sonucunda, sosyal yapının da katılımcılar tarafından aldatma nedeni olarak görüldüğü ortaya çıkmıştır. Tutucu bir çevrede yetişmiş olmak, erken evlilik, ergenlikte sayıca az kadınla / erkekle birlikte olmak, görücü usulü evlilik de aldatma nedeni olabilmektedir. Kadınlar, sosyal yapıdan kaynaklanan aldatma nedenlerine erkeklere kıyasla daha fazla atıfta bulunmaktadırlar. İtiraflarda da, erkeklerin yukarıda sıralanan nedenlerle aldattıklarına ilişkin tecrübeleri aktardıkları sıkça görülmektedir.

Erkeklerin, aldatmanın nedenlerine ilişkin derecelendirmelerine bakıldığında ise çok farklı boyutlar öne plana çıkmaktadır. “Diğer erkeğe / kadına hayır diyememek”, “Karşı tarafın isteği” gibi maddelerin yer aldığı baştan çıkma boyutuna erkekler daha fazla neden yüklemişlerdir. Başka bir deyişle kadınlara oranla erkekler, bir aldatma nedeni olarak ‘baştan çıkma’nın daha önemli olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca eğer aldatan erkek ise baştan çıkmak daha tehlikelidir. Kadınlar kendilerinin bu nedenle aldatmayacaklarını söylerken, erkekler her iki cinsin de bu nedenle aldatabileceğini düşünmektedir. İnsanlar, hissedilen bir parfüm kokusu ya da yeni gelen bahar mevsimi nedeniyle bile baştan çıkabileceklerini ve ellerinde olmadan eşlerini veya sevgililerini aldatabileceklerini yine okunan itiraflarda dile getirmişlerdir.

Toplumsal ve kültürel yapıdan kaynaklanan birtakım tabular, romantik ilişkileri etkileyebilmekte ve yaşanan ilişkiye yön verebilmektedir. Sevgililerinin evlenmeden cinsel ilişki yaşamak istememeleri sebebiyle bazı erkekler mecburen başka kadınlarla cinsel birliktelik yaşadıklarını öne sürmektedirler. Hatta kadınlar evli olmamaları nedeniyle sevgililerinin cinsel ihtiyaçlarını karşılayamayacakları için, sevgililerinin başka kadınlarla cinsel ilişkiye girmelerini doğal karşılamaktadırlar. Tüm bu nedenlerin bir arada toplandığı cinsellik boyutuna erkekler kadınlara kıyasla daha çok önem vermektedirler. Ayrıca kadınlar erkeklerin cinsellik nedeniyle daha çok aldattıklarını ileri sürerlerken, erkekler her iki cinsin de bu nedenle eşlerini ya da sevgililerini aldattıklarını iddia etmektedirler. Özellikle de aldatan kişi erkek olduğunda cinsellik boyutu ön plana çıkmaktadır.

Elbette aldatma gibi bir konu söz konusu olduğunda, intikam boyutunun ortaya çıkması da şaşırtıcı olmasa gerek. Erkeklerin kadınlara oranla daha fazla nedensel atıfta bulundukları intikam boyutunda, özellikle kadınların intikam nedeniyle aldattıkları bulgusuna varılmaktadır. Birlikte olduğu erkek / kadın hak ettiği için, birlikte olduğu erkeği / kadını cezalandırmak için, birlikte olduğu erkeğe / kadına kızgınlık duyduğu için ya da sadece inat olsun diye insanların aldatabildikleri gibi olası nedenlerden oluşan bu boyut, özellikle erkekler tarafından “kadınların aldatmasına” neden olarak görülmektedir.

Tüm bunların yanı sıra heyecan arayışı, yenilik arayışı, eğlence arayışı, rutinden sıkılma gibi nedenlerin de aldatmaya sebep olabileceği düşünülmektedir. Uyaran arayışı olarak adlandırabileceğimiz bu boyut, hem erkekler hem de kadınlar için önemlidir. Aynı zamanda, aldatan kişi erkek de olsa kadın da olsa fark etmemektedir; uyaran arayışı her iki koşulda da aldatma nedeni olabilir. Örneğin senelerdir aynı kişiyle evli olduğu için aldattığını öne süren bir kadın ya da erkek, bu boyut altında yer almaktadır.

Sonuç olarak insanlar aldatma nedeni olarak genellikle dışsal atıflarda bulunmaktadırlar. Neden; kimi zaman bir parfüm kokusu ya da ilgisizlik, kimi zaman cinsel arzular ya da tabular, kimi zaman da tutucu bir çevre ya da kızgınlık olabilmektedir. Bir erkek ya da kadın ‘baştan çıkma’, ‘suçlama’, ‘cinsellik’, ‘sosyal yapı’, ‘intikam’, ‘uyaran arayışı’ ana boyutları altında yer alabilecek pek çok faktörden biri ya da birkaçı nedeniyle romantik ilişki yaşadığı bir kadını ya da erkeği aldatmaktadır. Aldatıyoruz... mazeretimiz var.

Aşk... Her yerde...