Ergenlerde Antisosyal Davranış

 

Antisosyal davranışlar, diğerlerinin temel haklarının ve sosyal kuralların ihlalini içeren, aile, akran, okul ve sosyal çevre gibi sosyal birimleri olumsuz olarak etkileme potansiyeline sahip her türlü davranış olarak tanımlanmaktadır. Bu eylemler, insanları yaralama ya da mala zarar verme niyetiyle yapılan yasadışı davranışları ve okuldan kaçma gibi genel olarak kabul edilmiş kurallara ve otoriteye meydan okumayı içerir. Antisosyal davranış örnekleri; özel eşyaya zarar verme, kasıtlı olarak yangın çıkarma, hırsızlık, madde kullanma, araba kaçırma, alkollü araba kullanma, adam öldürme, silah kullanarak birinden zorla bir şey alma, birini dövme ya da fiziksel olarak saldırma, kavga etme, devlet malına zarar verme, vurma, silah taşıma gibi davranışlar olarak sıralanabilir.

 

Çocukluk döneminde antisosyal nitelikteki davranışlar davranım bozukluğu ya da karşıt olma bozukluğu olarak adlandırılmakta ve yetişkinlik döneminde de devam eden antisosyal davranışlar, antisosyal kişilik bozukluğu adını almaktadır. Çocukluk döneminde görülen davranım bozukluğu, yetişkinlikteki antisosyal davranışın oldukça güçlü bir yordayıcısıdır.

 

Antisosyal davranışların; genetik geçiş, fizyolojik faktörler, zor mizaç özellikleri, düşük zeka gibi biyolojik faktörlerin yanı sıra ebeveyn reddi, yetersiz izleme gibi çeşitli ebeveyn uygulamaları, sapkın akranlar, düşük akademik başarı ve okula bağ geliştirmeme, düşük sosyoekonomik düzeye sahip mahalle gibi temel sosyalleştirici ajanlarla ilişkili olduğu çok sayıda araştırma ile ortaya konmuştur.

 

Suçluluk ve benzeri problem davranışlar, bu tür davranışların yetişkinlikte de sürebilmesi, okulu yarıda bırakma, iş ve meslek sahibi olamama gibi toplumda üretken bir yetişkin olarak yer alamama, maddi ve manevi kayıplar gibi hem ergenin yaşamı ve hem de toplumsal açısından önemli sonuçlara sahiptir.

 

Antisosyal eğilimlerin azaltılmasında ya da iyileştirilmesinde ebeveynin rolü oldukça önemlidir. Bu bağlamda ebeveynle ergen arasındaki ilişkinin niteliğine bakılmalıdır. Reddedici, sıcaklığın olmadığı, çatışmalı bir ilişki ergenin antisosyal eğilimlerini arttırırken, tam tersine ergenin antisosyal eğilimleri olsa bile ebeveynin kabulü ve ilgisi altı aylık bir dönemde suç içeren davranışlarda azalma sağlamaktadır.

 

İzleme, ebeveynin, ergenin nerede, ne zaman, kimlerle ve ne yaptığını takip etmesi ve bu konuya dikkat göstermesidir. Bu kapsamda izleme, ebeveynin, ergenin günlük aktiviteleri ve akran ilişkileri konusunda hem gözetimini hem iletişim kurmasını içerir. Ergenlik döneminde, ebeveynin izlemesi, suç içeren faaliyetlere karışmanın engellenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalarda ebeveynin düşük oranda izlemesi ile ergenin yüksek oranda problem ya da suç içeren davranış göstermesi arasında olumlu bir ilişki bulunmuştur.

 

Ancak izlemenin etkili bir ebeveyn stratejisi olabilmesi için ebeveyn ile ergen arasında olumlu bir ilişkinin olması gerekmektedir. Ebeveynin ergeni izlemesi her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilmektedir. Ebeveynleri ile olumlu ilişkiye sahip olan ergenler, ebeveynleri ile daha fazla iletişim kurmakta, günlük aktiviteleri hakkında onlarla daha fazla konuşmakta; duygu ve düşüncelerini onlara daha fazla açmaktadırlar. Yapılan araştırmalar ebeveyn gözetimi ile sapkın akranlarla birlikte olma arasındaki ilişkide, ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişkinin belirleyici rol oynadığını göstermektedir. Buna göre ebeveynle çocuk arasında uyumlu bir ilişki bulunduğunda, ebeveynin gözetimi, sapkın akranlarla birlikte olmayı engellerken, ebeveynle çocuk arasında çatışmalı bir ilişki bulunduğunda, ebeveynin gözetimi, sapkın akranlara daha fazla yönelmeye neden olmaktadır.

 

Ergenin okul sonrasında izlenmesi özellikle çalışan ebeveynlerin çocukları için önemlidir. Okul sonrasında ebeveyn eve gelene kadar ergen, uzunca bir süre yalnız kalmaktadır. Bu süre, yani okul sonrasındaki zaman yapılandırıldığında ve denetim altına alındığında çocuğun gelişimi açısından olumlu sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Ancak okul sonrası aktiviteler yapılandırılmadığında ve ergenin aktiviteleri denetim altına alınmadığında problem davranışlarda artış görülebilmektedir.

 

Antisosyal eğilimlerin önlenmesinde diğer önemli bir sosyal aktör okuldur. Okul, toplumsal bağların oluşturulması ve okulda geçirilen zamanın miktarı gibi sebeplerle antisosyal eğilimlerin önlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Davranım problemleri olan gençler, akademik başarısızlık, sınıfta kalma, özel eğitim sınıflarına alınma, öğrenimini yarıda bırakma, okulu asma, okuldan atılma gibi birçok okul problemleri yaşayabilmektedirler. Okul başarısızlığı ile birlikte hayal kırıklığı ve isteksizlik bazı çocuklarda antisosyal davranışlara yol açabilmektedir. Akademik başarısı düşük olan öğrenciler, okulda kendilerine yönelik ödüller elde edemedikleri için; para, statü ve benlik saygısı elde etme gibi nedenlerle suça yönelebilmektedirler.

 

Düşük akademik performans, suçluluğun başlaması, yaygınlığı, sıklığının artması ve suçun ciddiyeti (daha şiddet içeren ve daha ciddi nitelikteki suçlar) ile ilişkiliyken; daha iyi akademik performans ise suçtan vazgeçme üzerinde etkilidir. 12-15 yaşındaki ergenlerle yapılan bir çalışmada, iki farklı ölçme zamanı arasında suçluluk puanı düşen ergenlerin, diğer ergenlere göre okula daha güçlü olarak bağlandıkları; buna göre okula bağlılığın suçtan vazgeçmede belirleyici olduğunu belirtilmiştir.

 

Kaynaklar

Ayers, C.D., Williams, J.H., Hawkins, J.D., Peterson, P.L., Catalano, R.F. ve Abbott, R.D. (1999). Assessing correlates of onset, escalation, deescalation, and desistance of delinquent behavior. Journal of Quantitative Criminology, 15, 277-306.

Bailey, J.A., Hill, K.G., Oesterle, S. ve Hawkins, J.D. (2009). Parenting practices and problem behavior across three generations: Monitoring, harsh discipline, and drug use in the intergenerational transmission of externalizing behavior. Developmental Psychology, 45, 1214–1226.

Barnes, G.M., Hoffman, J.H., Welte, J.W., Farrell, M.P. ve Dintcheff, B.A. (2006). Effects of parental monitoring and peer deviance on substance use and delinquency. Journal of Marriage and Family, 68, 1084-1104.

Bor, W., McGee, T.R. ve Fagan, A.A. (2004). Early risk factors for adolescent antisocial behaviour: An Australian longitudinal study. Australian and New Zealand Journal of Psychiatry, 38, 365-372.

Clark, D.B., Vanyukov, M. ve Cornelius, J. (2002). Child antisocial behavior and adolescent alcohol use disorders. Alcohol Research & Health, 26, 109-115.

DeKemp, R.A.T., Scholte, R.H.J., Overbeek, G. ve Engels, R.C. (2006). Early adolescent delinquency: The role of parents and best friends. Criminal Justice and Behavior, 33, 488-510.

Farrington, D.P. (2005). Childhood origins of antisocial behavior. Clinical Psychology and Psychotherapy, 12, 177-190.

Felson, R.B. ve Staff, J. (2006). Explaining the academic performance-delinquency relationship. Criminology, 44, 299-319.

Goldstein, S.E., Davis-Kean, P.E. ve Eccles, J.S. (2005). Parents, peers, and problem behavior: A longitudinal investigation of the impact of relationship perceptions and characteristics on the development of adolescent problem behavior. Developmental Psychology, 41, 401-413.

Guerin, D.W., Gottfried, A.W. ve Thomas, C.W. (1997). Difficult temperament and behaviour problems: A longitudinal study from 1.5 to 12 years. International Journal of Behavioral Development, 21, 71-90.

Henry, D.B., Tolan, P.H. ve Gorman-Smith, D. (2001). Longitudinal family and peer group effects on violence and nonviolent delinquency. Journal of Clinical Child Psychology, 30, 172-186.

Kerr, M. ve Stattin, H. (2000). What parents know, how they know it, and several forms of adolescent adjustment: Further support for a reinterpretation of monitoring. Developmental Psychology, 36, 366-380.

Knoester, C., Haynie, D.L. ve Stephens, C.M. (2006). Parenting practices and adolescents’ friendship networks. Journal of Marriage and Family, 68, 1247-1260.

Koenen, K.C., Caspi, A., Moffitt, T.E., Rijsdijk, F. ve Taylor, A. (2006). Genetic influences on the overlap between low IQ and antisocial behavior in young children. Journal of Abnormal Psychology, 115, 787-797.

Krueger, R.F., Markon, K.E., Patrick, C.J., Benning, S.D. ve Kramer, M.D. (2007). Linking antisocial behavior, substance use, and personality: An integrative quantitative model of the adult externalizing spectrum. Journal of Abnormal Psychology, 116, 645–666.

Light, J.M. ve Dishion, T.J. (2007). Early adolescent antisocial behavior and peer rejection: A dynamic test of a developmental process. New Directions For Child and Adolescent Development, 118, 77-89.

Loeber, R. (1982). The stability of antisocial and delinquent child behavior: A review. Child Development, 53, 1431-1446.

Loeber, R. ve Stouthamer-Loeber, M. (1998). Development of juvenile aggression and violence. American Psychologist, 53, 242-259.

Maddox, S.J. ve Prinz, R.J. (2003). School bonding in children and adolescents: Conceptualization, assessment, and associated variables. Clinical Child and Family Psychology Review, 6, 31-49.

Maguin, E. ve Loeber, R. (1996). Academic performance and delinquency. Crime and Justice, 20, 145-264.

Mash, E.J. ve Wolfe, D.A. (2005). Abnormal Child Psychology (3th edition). USA: Wadsworth.

Monahan, K.C., Steinberg, L. ve Cauffman, E. (2009). Affiliation with antisocial peers, susceptibility to peer influence, and antisocial behavior during the transition to adulthood. Developmental Psychology, 45, 1520–1530

Raine, A. (2002). Annotation: The role of prefrontal deficits, low autonomic arousal, and early health factors in the development of antisocial and aggressive behavior in children. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 43, 417-434.

Stattin, H., ve Kerr, M. (2000). Parental monitoring: A reinterpretation. Child Development, 71, 1072 – 1085.

Xue, Y., Leventhal, T., Brooks-Gunn, J. ve Earls, F.J. (2005). Neighborhood residence and mental health problems of 5- to 11-year-olds. Archieves of General Psychiatry, 62, 554-563.

 

 

© 2013 Nilay Pekel Uludağlı